21 Ağustos 2009 Cuma

Delilerden sen anlarsın konuş onlarla..

Nasıl da heyecanlandım yazını görünce! Halbuki senin yazmanı beklemeden de yazabilirdim. Sonuçta böyle bir sıra yok ki, bir ben bir sen..ama nedense yazılarıma bir ses gelmeyince kalakalıyorlar yazıldıkları yerde..

Sen cevaplar yazacaksan sadece, ne anlamı kaldı bu bloğun dışarıdaki rutin hayattan??

İçimdeki cümleleri serbest bırakmak istiyorum. Diyorum ki, eğer karşımdaki insanlara içimden geçenleri söyleyebilirsem sansürsüz; o zaman belki de aynı saatte uyanmak o kadar da zor gelmez bana. Bunu o kadar çok der oldum ki kendime; bazen de diyorum ki acaba ben çalışmaya başladım başlayalı ikiyüzlü falan mı oldum? O kadar mı saklıyorum insanlardan gerçek düşüncelerimi? Neler diyorum ben? Amma çok şey diyorum..diyorlar ki bazen gözlerimden..

Abes ile absürd arasındaki fark nedir? Sanki absürd biraz daha düzenli. Efenim eğitim jargonuyla (!) diyecek olursak, yapılandırılmış bir abes sanki absürdlük. Son zamanlarda abesle iştigal ediyorum fazlasıyla. Ortalıkta, gündüz vakti çiğneniveriyor tüm sosyal kurallar. Allah Allah diyorum, ben mi yanlış anlıyorum yoksa bu düzen mi böyle? Bak yine bir şeyler diyorum ben..diyorlar ki bazen geceler boyu..

Kararlarını neye göre verirsin? Daha doğrusu kararlarını neye göre düzene sokarsın? Hani şu bilindik kitap cümlelerinden mi kullanırsın yoksa: yüreğimin götürdüğü yere giderim. Ya da senin için ihtiyaçların mı daha önce gelir? Ben inanmıyorum bir sabah kalktım da her şeyi değiştiriverdim masalına. Hayatın kendisine verdiğini kabul eden insanlar, o çok güçlü görünüp her şeyi kendi kararıymış gibi yaşayan. Her şey kendi kararımızdan ibaretse niye taşısın Sisyphus’çuk o koca taşı sürekli??

Sen en iyisi bir gece ansızın gel de..tazelikle

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder