21 Mayıs 2011 Cumartesi

Gel - Git


24 Şubat 2011 Perşembe

Siz hiç şarkıları sözlerine uygun hareketlerle söylemeye çalıştınız mı? Mesela "Kadınım söyle sen mutlu oldun mu?" diyen şarkıcıya eşlik ederken elinizle bir kadın vücudu çizip suratınıza mutlu insan ifadesi kondurdunuz mu? Bütün bunları yaparken bir yandan gülmelere tutulup bir yandan şarkının ritmine ayak uydurmaya çalıştınız mı?

Siz hiç kendi dilinizi konuşamadığınız bir ülkede sırf ana dilinizi duymak için bağıra bağıra şarkı söylediniz mi? Kendi ağzınızdan çıkan kelimeleri duyup yabancı birini dinler gibi hissettiniz mi?

Siz hiç misket oynadınız mı? "Kız" milletine ait olmanıza rağmen bütün küçük erkeklerin cam misketlerini "üttünüz" mü? O cam misketlerin ardından ışığa bakıp büyülü bir masal dünyası gördünüz mü?

Siz hiç başka bir dilde rüyalar gördünüz mü? Bildiğiniz iki dili aynı rüyaya sığdırıp yine de kimseye derdinizi anlatamadığınız kâbuslardan uyandınız mı hiç?

Siz hiç peynirle margarini birbirine karıştırıp ekmekle yediniz mi? Petit Beurre bisküviyi çayın içine kırıp bardak bisküvi dolduktan sonra, o bulamacı çay kaşığıyla tükettiniz mi? Siz hiç leblebi tozu yüzünden boğulma tehlikesi geçirdiniz mi?

Siz hiç tanımadığınız, huyunu suyunu bilmediğiniz bir yerde simit özlemiyle dolaştınız mı? Ya da ince belli bardak bulmaya çalıştınız mı? Türk kahvesinin kokusunu, denizin rengini, yanık teni özlediniz mi hiç?

Siz hiç doğduğunuz yeri terk ettiniz mi? Memleket diye bellediğiniz yeri çocukluğunuzu özlediğiniz gibi özlediniz mi? Siz hiç özlediklerinizin siz yokken oldukları gibi kalmadığını fark edip yeniden gitmelere gönül verdiniz mi? Siz hiç gitmeyi denediniz mi?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder