11 Ağustos 2011 Perşembe

Minibüsten Düşen Ağlamaz

Minibüsten düştüm! Yüzündeki tebessümü hayal edebiliyorum. Gülmek istiyorsun; ama yaşananın vahim bir kaza olduğunu bildiğin için ciddiyeti elden bırakmıyorsun. Rahat rahat gülebilirsin. Zira ben insanların “Kalbin temizmiş.”, “Allah korumuş.”, “Çok daha kötüsü de olabilirdi.” gibi laflarına aldırış etmeden gülüyorum ağlanacak halime.

Bu elim kazanın sonucunda yerle bir olan bedenimde zarar gören tek organım sağ kolum oldu. Kıpırdatamadığım sağ kolumla iş yapamayacağım anlaşıldığı için beş gün boyunca evde kalmam uygun görüldü. Kitaplar hayatımın değişmez bir parçası olduğundan evde kalmanın bana iyi gelebileceğini düşündüm. Kitaplarla kardeş olmak, güzel olmasına güzel; ama beynin sürekli yeni cümleler üretiyorsa kâğıda dökemediklerini kontrol etmek zor iş.

Sağ kolumla farklı yollar seçtiğimiz bu beş günün büyük bir kısmını yalnız geçirdim. Düşünecek çok vaktim vardı, beni durduracak kimse yoktu. Düşündüm, duramadım. Düşündüklerimi kağıda düşüremeyince içime bir kurt düştü: Yazamadıklarım, hafızamın çukuruna düşer miydi? Ben yere düşmüştüm, kelimelerimse derin bir çukurun dibine doğru yol alıyordu. Etrafımdaki insanlar, beni görmelerine rağmen yerden kaldırmamıştı. Kelimelerimi görmedikleri halde ait oldukları yere gitmelerine yardım edeceklerini hiç sanmıyordum. Ben de yazamadıklarımı en yakın bildiklerime anlattım. Belki konuşarak büyüsünü bozdum yazının, belki de bir çeşit önlem aldım fikirlerimin elimden göz göre göre kayıp gitmemesi için. Biliyordum, konuşulan kelimelerle yazılan kelimeler birbirine hiç mi hiç benzemiyordu; ama benimki küçük bir denemeydi.

Sağ kolum henüz tam olarak iyileşmedi. Denemem başarılı olur mu bilmiyorum. Kalem tutmayı beceremediğim için bu yazıyı sanal kağıtlara döküyorum. Minibüsten düşmek değil de sağ elimden ayrı düşmek zoruma gidiyor. “Sol elim, acemi elim, zavallı elim” klavyede yavaş yavaş geziniyor, zafer kazanmış birinin edasıyla hafifçe sırıttığını hayal ediyorum. Sessiz sakin yana düşen sağ elime bakıyorum. Varlığına alıştığımdan düşünmeden kullandığım uzuvlarımın muhasebesini yaptığım için kendi kendime tebessüm ediyorum. Durumun absürdlüğünü iyiden iyiye kabullenip rahat rahat gülüyorum ağlanacak halime.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder