11 Ocak 2013 Cuma

Elveda Boş Düşüncelerim



Memleket birbirinden garip olaylarla çalkalanırken, kimin eli kimin cebinde belli değilken, herkes birbirine düşman kesilmişken, trafik belasından evime gitmek her geçen gün zorlaşırken ve satılan köprünün bu durumu değiştirmeye hiçbir katkısı olmazken, mesleğim beni boynumdan vurmuşken, aklımdan geçen yazılar rüyalarıma girip bir türlü kâğıtla buluşamazken aşağıdaki diyaloga şahit oldum. Artık hiçbir şeyin önemi yok, söylerlerdi de inanmazdım. Hakikaten çok fazla düşünüyormuşum. "Kafamı rahatlatacak bir şeye ihtiyacım var" diyorsan seni şöyle alalım:

A Kişisi: Elveda.

B Kişisi: Neden öyle dedin şimdi?

A Kişisi: Öylesine işte ya. Bir de “fairwell” var.

İç Ses: “Fairwell” değil o “farewell”.

B Kişisi: “Farewell to the Arms”

İç Ses: “A Farewell to Arms”

A Kişisi: O ne?

B Kişisi: Bir kitap, bilmiyor musun?

A Kişisi: Hiç duymadım. Kimin kitabı?

B Kişisi: A! Çok ünlüdür. Steinbeck’in kitabı.

İç Ses: Ah! Bak, bu hiç olmadı be.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder