Bir diyeceğim vardı. Ne zamandır dilimin ucuna gelen, hep
demeyi ertelediğim..
Bu oda sıcak. Düşüncelerimin beynimden akıp gitmesine olanak
verecek kadar sıcak hem de. Yine de kalkmıyorum. Çalışıyor olmak görüntüsü,
aylak dolaşma görüntüsünden daha çok ihtiyacım olan bir şey. Aralık perdeden
güneş, aralık pencereden hafif bir esinti sızıyor. Dilimin ucuna geliyor
kelimeler. Evet, benim bir diyeceğim vardı..
“Saç sefadan tırnak cefadan uzarmış” derler. Ne saçım ne de
tırnaklarım uzuyor. Öyle sabit kalakalmışlar. Sanki bedenim dondurulmuş da
arafta bekliyor. Hani dilimin ucuna geleni bir söylesem..
Anlayış benden çok uzaklarda bir kelime olmuş. İnsanlardan anlayış
beklemiyorum; aksine ben anlayış göstermek istemiyorum. Sessiz kaldıkça
saldırganlaşan bir topluluğa bakıyorum. Herkeslerin bir doğrusu var. Yahu benim
de bir diyeceğim vardı ama..
Dün mektuplarımı toparladım. Artık hepsini sahiplerine
ulaştırsam iyi olacak. O kadar yazmışım, yine de hala bir diyeceğim var..
Uzun zaman önce kayıp bir yazımı bulmaya yeltenmiştim. Şimdi
kayıp sözümü arıyorum. Bir diyeceğim vardı benim. Dur biraz daha bakınayım….
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder